Bu Blogda Ara

2 Kasım 2011 Çarşamba

İspir adı nereden gelmektedir? (Erzurum- İspir)

Erzurum iline bağlı İspir ilçesi, coğrafi olarak Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz
bölümündedir
. Denizden 1200 metre yükseklikte, Çoruh vadisinde,
nehrin kenarında kurulmuş bir yerleşim alanıdır.
İspir adı, Herodotos tarihinde “saspeir”,Ksenophon’da ise “hesperit”
olarak geçmektedir. Bizanslı Fastus’ta ise “sber/sper” diye anılmaktadır. Şehrin adının, Çoruh nehri kıyısına yerleşmiş bir Saka toplumunun adından geldiği
de ileri sürülmektedir.

İspir ve çevresi tarih öncesi çağlarda son kalkolitik ve özellikle eski Tunç
çağından itibaren yoğun yerleşme görmüştür. Tarihi çağlarda ise Hayaşa ve
Diauehi krallıklarının hâkimiyet alanında kalmıştır.
Bizans döneminde Theodosiopolis Theması içerisinde yer alan İspir, genelde
Gürcü-Bizans mücadelesinde rol oynamıştır. Bölge İbrahim Yınal komutasındaki
Selçuklu ordusunun 1048 yılındaki Pasinler zaferi ile Selçukluların
eline geçmiş, Malazgirt zaferi sonucu kesin olarak Türk yurdu olmuştur.
Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın komutanlarından Ebû’l- Kasım Saltuk
Bey’in Erzurum’da kurduğu Saltuklular Beyliği, kısa sürede sınırlarını genişletip
Erzurum’dan sonra Bayburt, Tercan, Oltu ve Micingerd kazalarını sınırlarına
kattığı sırada İspir de buna dahil edilmiştir. Böylece bir süre Saltuklu egemenliği
altında kalmış, devletin yıkılışı sonrasında bu defa Erzurum Selçukluları
hâkimiyetine girmiştir
. Beyliğin kurucusu olan Mugiseddîn Tuğrul Şâh zamanında
İspir Çarşı Camii inşa edilmiştir. Yörede daha sonra sırasıyla İlhanlı,
Eretnalı, Karakoyunlu, Timurlu, Akkoyunlu ve Gürcü krallığı hâkimiyetleri yaşanmıştır.

İspir yöresi, birçok Batılı seyyah tarafından da ziyaret edilmiş ve eserlerine
konu olmuştur. 1836 yılında Erzurum’u gezen İngiliz yer bilimcisi Hamilton,
bunlardan biri olup eserinde İspir kalesini Çoruh’un sağ kıyısında büyük bir volkanik
kaya üzerine inşa edilmiş yapı olarak tasvir etmiştir.
Yörenin Osmanlı hâkimiyetine geçişi kesin olarak bilinmemekle beraber,
1514 Çaldıran seferi sonunda alındığı ve 1515 yılında sancak yapılarak yönetiminin
Trabzon atabeyi olan Bayraklu-oğlu’na verildiği kabul edilmektedir.
Ancak İspir Sancakbeyi’nin, 1517 yazında Gürcü savaşları esnasında şehit
olması ve aynı tarihlerde yazımına devam edilen Kemah ve Bayburt sancaklarının
1516-1518 tarihli tahrir defterinde İspir’in bulunmaması bu konuda iki
ayrı görüşün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Buna göre, İspir için ayrı bir
tahririn yapılmış olma ihtimalinin akla gelebileceği ifade edildiği gibi, burasının devam eden Gürcü savaşları sırasında elden çıkmış olabileceği de ileri sürülmüştür.

2 yorum:

  1. benim de soyadım ispir adana da yasıyorum ama ne zaman ve nereden geldiğimiz hakkında bir bilgim yok..

    YanıtlaSil
  2. ispir adının bu kadar eski olduğunu bilmiyordum

    YanıtlaSil